Klasik Arkeoloji

 

Klasik Arkeoloji, daha ziyade Yunan ve Roma Arkeolojisi olarak tanımlanır. Bunun nedeni çalışma alanı olarak bu iki büyük uygarlığın ortaya çıktığı ve geliştiği Akdeniz ve Ege coğrafyasına odaklanmasıdır.  Bunun yanında Karadeniz'de özellikle son zamanlarda Klasik Arkeoloji açısından çok önemli bilgiler veren bir coğrafya haline gelmiştir. Klasik Arkeoloji Yunan dünyasını Girit ve Myken uygarlıklarının var olduğu İ.Ö. 3.-2. binyıllardan itibaren ele almaya başlar. Bu ilgi Hıristiyanlığın ortaya çıktığı ve yayılmaya başladığı İ.S. 5-6. yüzyıllara kadar devam eder. Yani Klasik Arkeoloji yaklaşık 1000 yıllık bir süreyi kendine ilgi alanı olarak almaktadır.

Arkeoloji ve antik olana yönelik ilk ilgi Rönesans dönemi ve dönemin hümanist akımlarıyla birlikte karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda önemli isimler Flavio Biondo ve Poggio Bracciolini olarak verilebilir. İtalyan tüccar ve hümanist Ciriaco d'Ancona (d. yaklaşık 1391– ö. yaklaşık 1455) Klasik Arkeoloji'nin kurucularından biri olarak kabul edilir. Arkeolojinin Babası olarak da adlandırılır. Kültür tarihi bakımından değerlendirildiğinde Johann Joachim Winckelmann da klasik Arkeoloji'nin kurucuları arasında sayılmaktadır.

Klasik Arkeoloji Klasik Yunan ve Roma dünyasının geride bıraktığı hemen hemen tüm kalıntıları araştırır. Bunlar arasında yaygın olarak seramik ve mimari gelir. Bunun yanında heykel sanatı da klasik arkeolojinin önemli kollarından biridir. Yine Klasik Arkeoloji ABD'nın kolları arasında sualtı arkeolojisini sayabiliriz ki, bölümümüz Türkiye'de sualtında arkeolojik araştırmalar yapan az sayıdaki üniversiteden biridir.